Borçlar ve Sözleşmeler Hukuku

Sözleşme, en az iki kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamasında bulunmaları ile meydana gelen hukuki işlemdir.

Sözleşmenin esaslı-ikinnci derecedeki noktaları, öneri ve kabul şeklindeki sözleşme taraflarının beyanları, sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin geçerli ya da geçersiz olma koşulları, sözleşmenin şekli, sözleşmede irade sakatlıkları, genel işlem koşulları, yokluk, kesin hükümsüzlük(butlan), iptal edilebilirlik gibi hususlar sözleşmenin kurulmasında en önemli hususlardır.

Sözleşmenin esaslı noktaları; objektif esaslı noktaları ve subjektif esas noktaları vardır. Diğer hususlar ikinci derecedeki noktalar olup, ikinci noktalarda taraflar uyuşmasala da sözleşme kurulur.

Öneri; sözleşmenin kurulmasına yönelik olarak tek taraflı, varması gerekli olan sözleşmenin esaslı unsurlarını içeren, kesin ve bağlayıcı nitelik taşıyan, karşı tarafın kabulü ile birlikte sözleşmenin kurulmasını sağlayan irade açıklamasıdır.” Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi” öneri sayılmaz(TBK.m.7) ama “fiyatını göstererek mal sergilenmesi” öneri sayılır (TBK.m.8/2).

Öneriye davet; sözleşmenin esaslı unsurlarını içermeyen veya bağlanma iradesi taşımayan irade açıklamaları öneri değil, öneriye davettir. Mesela; “sözleşmeyi kiminle yapacağını belirlemede özgür olduğunu beyan etme, televizyonda fiyat gösterilmeksizin yapılan reklamlar, gazeteye verilen ilanlar, malın üzerinde “numunedir”,”stoklarla sınırlıdır” şeklinde bir ibare bulunması öneriye davet sayılır.

Süreli öneri; Kabul için süre belirleyerek öneride bulunan, bu sürenin sona ermesine kadar önerisiyle bağlıdır(TBK.m.3)

Süresiz öneri; “Hazır olanlar arasında”;kabul için süre belirlenmeksizin hazır olan bir kişiye yapılan öneri hemen kabul edilmezse öneren, önerisiyle bağlılıktan kurtulur(TBK.m.4) Telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan veya temsilciye öneri hazır olanlar arasında yapılmış sayılır. Hazırlar arasında sözleşme muhatabın kabul beyanında bulunduğu anda kurulur hükümlerini de aynı anda doğurur. “Hazır olmayanlar arasında”;Kabul için süre belirlenmeksizin hazır olmayan bir kişiye yapılan öneri, zamanında ve usülüne uygun olarak gönderilmiş bir yanıtın ulaşmasının beklenebileceği ana kadar (makul süre) önereni bağlar. (TBK.m.5) Mektup, haberci veya mail yoluyla yapılan öneri hazır olmayanlar arasında yapılmış sayılır. Hazır olmayanlar arasında kabul beyanı önerene ulaştığı anda sözleşme kurulur(varma anı) hükümlerini ise geçmişe etkili olarak gönderme anında doğurur(gönderme anı).

Kabul;Öneriye uygun olarak sözleşmenin kurulmasını sağlayan, tek taraflı ve varması gerekli irade açıklamasıdır. Kabul beyanının içeriği, öneriye uygun olmalıdır. İrade beyanı açık ya da örtülü olabilir. Susma, kural olarak kabul şeklinde yorumlanamaz.

Sözleşme özgürlüğü; kişilerin dilediği konuda, dilediği kişiyle içerikte ve şekilde sözleşme yapma hakkıdır.

Sözleşme özgürlüğünün sınırı (geçerlilik koşulları); Ehliyet(TMK.m.11 vd.)şekil(TBK.m.12-17), kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygunluk(TBK.m.27), imkansız olmama(TBK.m.27), irade ile beyan arasında uygunluktur.(TBK.m.30 vd.)

Sözleşmenin geçersizliği; yokluk, kesin hükümsüzlük ve iptal edilebilirlik şeklinde ortaya çıkar.

Yokluk; Bir işlemin meydana gelebilmesi için bulunması gerekli olan kurucu unsurlardan birinin veya bir kaçının bulunmamasıdır. Tarafların veya iradelerinin bulunmaması, tarafların iradelerinin uyuşmaması, edimin bulunmaması “yokluk” sebepleridir.

Kesin hükümsüzlük; Bir hukuki işlemin baştan itibaren geçersiz olması ve sonradan da geçerli hale getirilememesidir. Kesin hükümsüzlük halinde dava açmaya gerek yoktur. Açılırsa “tespit davası”dır. Geçersizliği taraflar ve yararı olan üçüncü kişiler ileri sürebilir. Hakim de re’sen dikkate alır. Ehliyetsizlik, şekle aykırılık, hukuka ve ahlaka aykırılık, başlangıçtaki imkansızlık, muvazaa  kesin hükümsüzlük sebepleridir.

İptal edilebilirlik; Kendiliğinden geçersiz olmayıp belli bir sakatlık sebebiyle iptal hakkına sahip olan kişi tarafından iptal edilebilen işlemlerdir. İptal hakkı kullanıldığında sözleşme baştan itibaren geçersiz olur. İşlem süresi içinde iptal edilmezse işlem baştan itibaren geçerlidir. (askıda geçerlilik). İptal hakkı bozucu yenilik doğuran bir haktır. İptal edilebilirlik halleri; irade sakatlığı halleri(yanılma,aldatma ve korkutma)  ve aşırı yararlanma (gabin) dir.

Genel işlem koşulları; GİK, çok sayıda benzer sözleşmede kullanılmak üzere önceden düzenlenmiş olan ve sözleşmenin taraflarından birinin diğer tarafa sözleşme kurulurken sunduğu standartlaştırılmış sözleşme hükümleridir. GİK’ nın özellikleri;İleride çok sayıda benzer sözleşmede kullanılmak amacıyla hazırlanır, soyut ve genel nitelikte hükümlerdir, taraflardan biri önceden müzakere olmaksızın tek yanlı hazırlar, koşulların sözleşme metninde veya ekinde yer alması kapsam yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz, GİK içeren koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar tek başına onları GİK olmaktan çıkarmaz, GİK ile ilgili hükümler sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de niteliklerine bakılmaksızın uygulanır. (TBK.m.20/4) (Mesela; Noter, BEDAŞ sözleşmeleri gibi )

GİK denetimi; GİK içeren sözleşmelerde zayıf durumdaki tarafı korumak amacıyla emredici nitelikte hükümler getirilmiştir. Uyuşmazlık halinde hâkim, genel işlem koşullarını üç şekilde denetleyebilir. Yürürlük denetimi; genel işlem koşulunun sözleşme içeriğine dahil olup olmadığının tespiti aşamasıdır. TBK.m.21/1;”..sözleşmenin yapılması sırasında düzenlenen karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıça bilgi verip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlanmasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.” Yorum denetimi; sözleşme içeriğine dahil olduğu belirlenen genel işlem koşulunun açık ve anlaşılır olmaması veya birden fazla anlama gelmesi durumunda yorum yoluyla denetlenmesidir. TBK.m.23;”…Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır.” İçerik denetimi; dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde karşı tarafın durumunu ağırlaştıran veya onun aleyhine olan genel işlem koşulunun geçerliliğinin denetlenmesidir. TBK.m.24;”..Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtlar yazılmamış sayılır. “ TBK.m.25;”…Genel işlem koşullarına dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.”

Sözleşmeden doğan borcun ifası; İfa yeri; kural, taraflar serbestçe belirleyebilir. Para borçları ifa zamanında alacaklının ikametgahı,;parça borcu sözleşme yapılırken şeyin bulunduğu yer; diğer borçlar doğdukları anda borçlunu ikametgahı ifa yeridir.

İfa zamanı; kural her borç doğduğu anda ifa edilir. (derhal ifa kuralı) Ancak ifa zamanının taraflarca kararlaştırılması(vade), ifa zamanını belirleme yetkisinin bir tarafa bırakılması(ihbar),  ve ifa zamanının kanunla belirlenmesi mümkündür.

İfanın tarafları; Taraflar alacaklı ve borçludur. Ancak borç alacaklıdan başkasına da ifa edilebilir. (ölüm, alacağın temliki, üçüncü kişi yararına sözleşme) “Borcun bizzat borçlu tarafından (şahsen) ifa zorunluluğu yoktur. Üçüncü kişi de borcu ifa edebilir. Ancak iki istisna vardır; 1. Borcu niteliği (borçlunun kişisel nitelikleri yetenekleri ön planda), 2. Sözleşmede kararlaştırılması.

İfa sırası; İfa sırası, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde vardır. Kural, taraflardan hiç biri önceden ifa yükümlüsü değildir. Dolayısıyla “aynı anda ifa” kuralı vardır. İstisnası; 1. Sözleşmede kararlaştırma, 2. Kanunda düzenlenme, 3. Örf ve adette uygulama olabilir.

İfanın şekli; Kral, borçlanılan şeyin, sözleşmeye uygun surette tamamının ifası gerekir. Kısmi ifa mümkün değildir. (kısmi ifa yasağı) İstisnası; 1. Sözleşmede kararlaştırma, 2. Hakkaniyet gereğince.

Borcun ifa edilmemesi; Borca aykırılık; borçlunun borcunu sözleşmede kararlaştırılan veya kanunda öngörülen kurallara uygun surette yerine getirmemesidir. Bunun sonuçları; aynen ifa+tazminat+sözleşmeden dönme şeklindedir. Borçlunun temerrüdü; borçlunun borcu ifada gecikmek suretiyle borca aykırı  davranmasıdır. Şartları; Muacceliyet+ihtar’ dır. Sonuçları; 1. Genel; aynen ifa+tazminat+kazadan sorumluluk’ tur. 2. Para borçlarında; temerrüt faizi+munzam(aşkın)zararın tazmini’dir. 3. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde(ek süre verilirse) üç seçimlik hak vardır; aynen ifa ve gecikme tazminatı, aynen ifadan vazgeçip müspet zararını isteme veya sözleşmeden dönüp(veya fesih) menfi zararını isteme’ dir.

Eser Sözleşmesi (TBK.m.470-486) ; Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi borçlandığı bir bedel karşılığında yüklenicinin bir eseri meydana getirip teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser; 1. Maddi varlığa sahip olan şeylerdir. (Mesela, bina, araba, yol, köprü, dudak, kaş estetiği, elbise dikilmesi vb.) 2. Maddi varlığa sahip olmamakla birlikte maddi bir şey içinde veya üzerinde kendini devamlı olarak gösteren şeylerdir.(inşaat planı ve proje çizimi, film senaryosu yazımı, tablo yapma, resim çekme, beste yapma vb.)

Eser sözleşmesinin tarafları; “iş sahibi”, işi bedel karşılığında yaptıran, “yüklenici (müteahhit)” bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlenen’ dir.

Eser sözleşmesinin unsurları; bir eser meydana getirme ve teslim, bedel ve anlaşma’ dır.

Eser sözleşmesi esasında her hangi bir geçerlilik şekline tabi değildir. Ancak, 1. Eser sözleşmesi ile birlikte karma veya birleşik sözleşme içinde taşınmazın devri öngörülüyorsa, 2. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu(m.53) ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (m.46) hükümlerine tabi sözleşmeler resmi şekle tabidir.

TBK. m. 471;” 1. Yüklenici üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. 2. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. 3. Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana geririlmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir. 4. Aksine adet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.

TBK m.472-473-’ de eseri meydana getirme borcu açıklanmaktadır. TBK.m.474’ de “iş sahibi eserin tesliminden sonra, işin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek(muayene-inceleme külfeti) ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek (ihbar-bildirim külfeti) zorundadır. Taraflardan her biri, giderini karşılayarak eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir. TBK.m.475’ de Ayıba karşı tekeffülde, iş sahibinin seçimlik hakları (sözleşmeden dönme, bedelden imndirim, ücretsiz onarılmasını isteme, tazminat isteme hakkı ) düzenlenmiştir. Eser, iş sahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz.

TBK.m.476’ ncı maddesi; ayıba karşı tekeffülde, iş sahibinin sorumlulukları hükümlerini taşımaktadır. TBK m.477’ de ;” Eserin açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra, yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak onun tarafından kasten gizlenen ve usulüne göre gözden geçirme sırasında fark edilemeyecek olan (gizli) ayıplar için sorumluluğu devam eder. İş sahibi gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, eseri kabul etmiş sayılır. Eserdeki ayıp sonradan ortaya çıkarsa iş sahibi, gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorundadır, bildirmezse eseri kabul etmiş sayılır” der.

TBK.m.479;”İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur” demektedir.

Eser sözleşmesini sona ermesi; ifa, keşif bedelinin aşırı ölçüde aşılması, iş sahibinin tazminat karşılığı sözleşmeyi feshetmesi ve ya sözleşmenin imkansızlık nedeniyle sona ermesi şekillerinde olur.(TBK.m.482-483-484-485’ nci maddelerinde açıklanmaktadır.)

Sözleşmelerin hazırlanması ve ihtilafların çözümü, menkul ve gayrımenkul satış sözleşmeleri,  kira sözleşmeleri (TBK.m.299-378), hizmet (iş) sözleşmeleri (TBK.m.393, İş Kanunu m.8),  Eser (istisna) sözleşmeleri, vekalet sözleşmesi (TBK.m386-398), vekaletsiz iş görmenin (TBK.m.526)  her iki tarafa getirdiği hukuki yükümlülükler ve ilgili davalar,  uluslar arası sözleşmeler ile Türk Ticaret Kanunu kapsamındaki ticari sözleşmeler, şirket sözleşmeleri, Kat Mülkiyeti Kanun kapsamında yönetim plan ve sözleşmeleri, Sağlık alanında hastane-hekim-hasta mükellefiyet sözleşmeleri, kişisel verilerin korunması sorumluluktan kurtulma sözleşmeleri vb., her biri, genel ve özel mevzuat hükümlerine tabi olup değişik  hususiyetler taşırlar, gerektiğinde dava ve takibe konu olurlar.

Her türlü sözleşmelerin hazırlanması, gözden geçirilmesi, taraflarca imza süreci, değiştirilmesi, ve uygulanması için Alpertunga Budak Hukuk & Danışmanlık Bürosu gerekli hizmetleri vermektedir.

Alpertunga Budak
Avukat
Alpertunga Budak Hukuk & Danışmanlık Bürosu

BLOG