UZLAŞTIRMA KURUMU
Uzlaştırma kurumu’ nun maddi ceza hukukuna ilişkin hükmü 26.09.2004 tatihli ve 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanunu’ nun 73/8 maddesi idi. Bu kurumun nasıl uygulanacağına ilişkin hükümler ise 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’ nun 253, 254 ve 255 nci maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktaydı. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe konulan bu düzenlemelerden istenilen meticenin elde edilememesi üzerine, 06.12.2006 tarihli 5560 sayılı Kanun ile CMK maddelerinde gerekli değişiklikler yapılmış ve TCK 73 ncü maddesinde yer alan 8 nci fıkra hükmü yürürlükten kaldırılmış ( 5560 sayılı Kanun’ un 2 nci ve TCK’ nun 73 ncü maddesi) ve böylece sistemin çalıştırılması amaçlanmıştır.
06.12.2006 tarih ve 5560 satyılı Kanun’ un 24 ncü maddesi ile değişik CMK 253 ncü maddesi;
(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar b) Şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın TCK’ nda yer alan :1. Kasten yaralama (3ncü fıkra hariç, madde 86 ve madde 88), 2. Taksirle yaralama (madde 89), 3.Konut dokunulmazlığının ihlâli (madde 116), 4.Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması(madde 234), 5.Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması(dördüncü fıkra hariç madde 239) suçları.
(2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olanlar hariç olmak üzere , diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için kanunda açık hüküm bulunması gerekir.
(3) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez.
(4)Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması halinde, Cumhuriyet Savcısı veya talimatı üzerine adlî kolluk görevlisi, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır. Cumhuriyet Savcısı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.( Y. 9 CD. K:3895/5347.,T:03.10.2006)
(5) Uzlaşma teklifinde bulunulması halinde, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uuzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukuki sonuçları anlatılır.
(6) Resmi mercilere beyan edilmiş olup ta soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanuni temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
(7) Birden fazla kişinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin hepsinin uzlaşmayı kabul etmesi gerekir. CMK madde 255 hükmü saklı kalmak kaydıyla, dosyada birden çok fail varsa, ayrıca diğerlerine uzlaşma teklifinde bulunulması zorunlu değildir. Uzlaşan fail yararlanır.
(8) Uzlaşma teklifinde bulunulması veya teklifin kabul edilmesi, soruşturma konusu suça ilişkin delillerin toplanmasına ve koruma tedbirlerinin uygulanmasına engel değildir.
(9) Şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, Cumhuriyet Savcısı uzlaştırmayı kendisi gerçekleştirebileceği gibi, uzlaştırmacı olarak avukat görevlendirilmesini barodan isteyebilir veya hukuk öğrenimi görmş kişiler arasından uzlaştırmacı görevlendirebilir.
(10) Bu kanunda belirlenen hakimin davaya bakamayacağı haller ile reddi sebepleri, uzlaştırmacı görevlendirilmesi ile ilgili olarak göz önünde bulundurulur.(CMK m.22)
(11) Görevlendirilen uzlaştırmacıya soruşturma dosyasında yer alan ve Cumhuriyet Savcısınca uygun görülen belgelerin birer örneği verilir. Cumhuriyet Savcısı, uzlaştırmacıya soruşturmanın gizliliği ilkesine uygun davranmakla yükümlü olduğunu hatırlatır.
(12) Uzlaştırmacı, dosya içindeki belgelerin birer örneği kendisine verildikten itibaren en geç otuz gün içinde uzlaştırma işlemlerini sonuçlandırır. Cumhuriyet Savcısı bu süreyi en çok yirmi gün daha uzatabilir.
(13) Uzlaştırma müzakereleri, gizli olarak yürütülür. Uzlaştırma müzakerelerine şüpheli, mağdur, suçtan zarar gören kanuni temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanuni temsilcisi ya da vekilinin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır.
(14) Uzlaştırmacı, müzakereler sırasında izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak Cumhuriyet Savcısıyla görüşebilir. Cumhuriyet Savcısı, uzlaştırmacıya talimat verebilir.
(15) Uzlaşma müzakereleri sonunda uzlaştırmacı, bir rapor hazırlayarak kendisine verilen belge örnekleriyle birlikte Cumhuriyet Savcısı’ na verir. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı olarak açıklanır.
(16) Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören, uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianameni düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet Savcıcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.
(17) Cumhuriyet Savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak, soruşturma dosyasında muhafaza eder.
(18) Uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez.
(19) Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’ aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuştuurmaya yer olmadığı kararı verilişr. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde 171 nci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zaman aşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 nci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın kamu davası açılır. Uzlamşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ nun 38 nci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.
(20) Uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz.
(21) Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihten itibaren, uzlaştırma girişiminin sonuçsuz kaldığı ve en geç, uzlaştırmacının raporunu düzenleyerek Cumhuriyet Savcısı’ na verdiği tarihe kadar dava zamanaşımı ile kovuşturma koşulu olan dava süresi işlemez.
(22) Uzlaştırmacıya, Cumhuriyet Savcısı tarafından çalışma ve masraflarıyla orantılı bir ücret takdir edilerek ödenir. Uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırmacı giderleri, yargılama giderlerinden sayılır. Uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde bu giderler Devlet Hazinesi tarafından karşılanır.
(23) Uzlaşma sonucunda verilecek kararlarla ilgili olarak, bu kanunda öngörülen kanun yollarına başvurulabilir.
(24) Uzlaştırmanın uygulanmasına ilişkin hususlar, yönetmelikle düzenlenir.
5560 sayılı kanunun 41 nci maddesi ile ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’ nun 24 nncü maddesi de, CMK’ nun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen çocuklar bakımından da uygulanır” şekline dönüştürülmüştür.
Batı hukukunun kabul ettiği ve Birleşmiş Milletler tarafından mevzuata sokulması devletlere tavsiye edilen bir kurum olarak uzlaşma(mediation) hukukumuzda yerini almış bulunmaktadır.
Fail ve mağdur arasında suçun işlenmesiyle oluşan ihtilafın ortadan kaldırılmasının en sık karşılaşılabilecek somut sonucu, zararın maddi olarak telafi edilmesidir. Ancak, uzlaşma edimleri bununla sınırlı değildir. Özür dileme, zarar gören veya kamuya yararlı bir müessese için çalışma, sembolik telafi çerçevesinde hediye verme gibi edimler de söz konusu olabilmektedir ki, bu yönüyle fail ve mağdur uzlaşması, “restitution” denilen ve ceza muhakemesi çerçevesinde sanık aleyhine hükmedilen maddi nitelikli bir tazminattan ayrrılmaktadır zira böyle bir tazminat esas itibarıyle bir cezai görev (penal) ifade etmektedir. Tazminat nitelikli böyle bir cezanın karşılığı ise, bizim hukukumuz bakımından, belki, TCK madde 50/1-b de yer alan mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi seçenek yaptırımı şeklindedir.
Hukukumuzda, devlet ile şüpheli vveya sanık arasında gerçekleşen “ön ödeme” de aslında bir tür uzlaşma olup bunun dışında “şikayetten vazgeçme” adliye dışında faille mağdur arasında gerçekleşen bir tür uzlaşma oolarak adlandırılabilşir. Bunun dışında “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunn da”şikayetten vazgeçmeé nin yanı sıra özel bir uzlaşma hali daha düzenlenmiştir ki, buna göre; çek tutarı veya karşılıksız kalan kısmı ile çek tutarına veya karşılıksız kısmına ait tazminatın ve gecikme faizinin ödenmesi halinde dava düşer veya hüküm cezaya ilişkin tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmaktadır.
Uzlaşma kurumu ile elde edilmek istenen asıl hedef, mağdurun tatmin edilmesi, zarrın giderilmesi ve böylece daha az sayıda kamu davası açılmasının sağlanmasıdır.
Maddi ceza hukuknda dahi, mağdurun zararının giderilmesi artık o kadar büyük bir öen kazanmış bulunmaktsdır ki, örneğin bir seçenek yaptırım cezası olarak, TCK madde 50/1-b’ de bir yıl veya daha az süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenilmesindeki özelliklere göre mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi seçenek yaptırım cezasına çevrilebilmektedir.
Uzlaşma, bir taratan muhakemeyi engellemesi nedeniyle muhakeme hukuku kurumu, diğer yandan ise fail ile devlet arasında ceza ilişkisini sona erdirdiğinden ceza hukuku kurumu olup, ceza ilişkisi usuli bir işlem nedeniyle yani muhakemeye devam edilemediği için sona erdiğinden fail-mağdur uzlaşmasının muhakeme hukuku kurumu olma özelliğinin ağır basmakta olduğu düşünülebilir.
Birden fazla suç olmasına rağmen kanunda tek ceza öngörülen hallerde, her suç için ayrı ayrı uzlaştırma yapılır.
Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253 ncü maddede belirtilen esas ve usule göre, mahkeme tarafından yapılacaktır. (CMK m.254/1) Yargıtay, 10.07.2006 tarihinde bu konuda verdiği kararında, mahkemece verilecek uzlaştırma kararının, duruşma açılark verilmesi gerektiğini belirtmektedir.;”Sanığın üzerine atılı olan 765 sayılı Kanun’ un 459/1 maddesi kapsamında kalan ve tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu yaralanmaya sebebiyet vermek suçunun, lehe kanun uyarlamasında karşılığının 5237 sayılı Kanun’ un 89 ncu maddesi kapsamında kalan, şikayete tabi olan suçlardan olduğu ve aynı kanun’ un 73/8 maddesine göre uzlaşma hükümlerine bağlı bulunması karşısında, duruşma açılarak, 5271 sayılı CMK’ nın uzlaşma başlıklı 253 ncü maddesi hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, duruşma açılmaksızın evrak üzerinde karar verilmesi kanun yararına bozmayı gerektirmiştir. (Y. 9.CD. K:2170/4116,. T:10.07.2006).
Kovuşturma sırasında yapılan uzlaştırmanın gerçekleştirilmesi durumunda, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verecektir. Edimin yerine getirilmesinin ileri bir tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, sanık hakkında, 231 nci maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecektir. Bu durumda geri bırakma, süresinde zamanaşımı işlemeyecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda, mahkeme tarafından CMK’ nın 231 nci maddesinin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekecektir. (CMK m.254/2)
Uzlaştırma, uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle başlatılan soruşturma veya kovuşturma sırasında; şüpheli veya sanık ile, mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcinin, Cumhuriyet Savcısı tarafından görevlendirilen tarafsız bir uzlaştırmacı marifetiyle anlaştırılması suretiyle, uyuşmazlığın giderilmesidir.
Uzlaştırmacı, şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören arasındaki uzlaştırma müzakerelerini yöneten, Cumhuriyet Savcısı tarafından görevlendirilen avukat veya hukuk öğrenimi görmüş kişidir.
Uzlaştırma kurumu, mağdurun yaşadığı güven bunalımı, ve korkuların ortadan kalkmasına, bozulan tehlike algısının düzelmesine katkı sağlar, mağdura özür dilenmesini isteme veya belirlenecek edim ile madi-manevi zararının tazminini sağlama fırsatını verir, tazminatın gerçekten ödenme şansı artar, uzun süreli yargılama boyunca mahkemeye gidilmemesini sağlar, taraflarda adaletin yerine geldiği duygusunun tesis edilmesine katkı sağlar.
Uzlaştırma kurumu, faile, suçun muhatabı üzerinde yarattığı etkiyi görmesi fırsatını verir, failin devlete karşı değil, mağdura karşı şahsen sorumlu olmasını sağlar, failin yeniden suç işleme ihtimali azalır, faile sadece cezalandırılmak yerine, hatalarını telafi etme fırsatı verir, failin filin gerekçesini açıklama ve özür dileme fırsatı olur, ilk kez suç işleyen kişiler özellikle çocuk suçlarında ceza ve sabıka kaydı almadan meselenin halli ile toplumda suçlu damgası yemeden hayatına devam etme fırsatı verir, failin infaz kurumuna girmesini engeller ve diğer suçlulardan etkilenerek tahliye sonrasında vyeniden suç işleme ihtimalini azaltır.
Suçların müeyyideye tabi tutulmasındaki temel gerekçe, bozulan toplum düzeninin düzeltilmesi olduğundan, suçun toplum üzerindeki etkilerinin giderilmesi uzlaştırma sayesinde kolaylaşır. Toplum barışı daha pratik yollarla sağlanır. Toplum katılımı olduğu için, toplumda adalet tecrübesinin artması ve sorunların adli birimlerde değil toplum içerisinde sulh olmasının, toplumda müzakere bilincinin bizzat tecrübe ile artmasının uzlaştırma yoluyla tesisi mümkündür.
Alpertunga Budak
Avukat
Alpertunga Budak Hukuk & Danışmanlık Bürosu